Çocuklarınıza örnek gösterebileceğiniz Türkler dizisinde her gün bir biyografi ile karşınızda olacağız. Bu biyografilerde, içeriğimizde nispeten daha az bilinen ancak uluslararası üne sahip kişilere yer vermeyi planlıyoruz. Bu konuda önerilerinizi bekliyoruz. İçeriğimizin bugünkü dünyaca ünlü konuğu: engin arı
1948 yılında İstanbul’da doğan Engin Arık, 1965 yılında Atatürk Kız Lisesi’nden birincilikle mezun oldu ve İstanbul Üniversitesi Fizik ve Matematik Bölümü’ne girdi, 1969 yılında buradan mezun oldu. Daha sonra Teorik Lise’de asistan olarak çalışıyor. Üniversitesinin Fizik Bölümü.
İki yıl sonra Pittsburgh Üniversitesi’ne girdi ve maliyet ve Yüksek Güç Fiziği alanlarında hem yüksek lisans hem de doktora çalışmalarını tamamladı. Sonraki 3 yıl İngiltere’de parçacık fiziği deneylerine** katılır.
* ‘ Farklı elemanlara hiperon ışını gönderilerek gözlemlenen rezonanslar.doktora çalışmalarının temelini oluşturur.
** ‘ Hidrojen amaçlı gönderilen pion ışını ile “egzotik delta” oluşumları.deneyleri incelemek.
1979 yılında Boğaziçi Fizik Bölümü’ne geçen Arık, “Deneysel Yüksek Enerji Fiziği” alanında çalışarak 1981 yılında doçent oldu. 1983-1985 yılları arasında Control Data*’da çalışmasına rağmen 85 yılında üniversiteye dönerek 3 yıl sonra profesör olmuştur.
*Amerika’nın en büyük 9 bilgisayar şirketinden biri
1990’dan sonra Arık için İsviçre’de Avrupa Nükleer Araştırma Kurulu, CERN (Conseil Européen pour la Recherche Nucléaire) macerası başlar. Burada yapılan ATLAS* ve CAST** deneylerine katılan Türk bilim insanlarına liderlik ediyor.
*Bir Toroidal LHC Aparatı
** CERN Axion Güneş Teleskobu
1997 ve 2000 yılının ortalarında, bilim insanı Viyana Üniversitesi’ne transfer oldu ve burada Birleşmiş Milletler kuruluşu olan Kapsamlı Test Yasaklama Anlaşması Örgütü’nde radyonüklid görevlisi olarak çalışıyor.
Arık, Türkiye’nin CERN’e tam üye olması gerektiğine inansa da hükümetlerin bu konuya yeterince önem vermediğine inanıyor ve Türkiye Ulusal Hızlandırıcı Projesi’nin yürütücülüğünü yaparken bilim siyasetiyle de ilgileniyor.
Nükleer santrallerde uranyum yerine toryum kullanılması üzerine çalışmalar yapan Engin Arık, bu çalışmalarda Türkiye’nin enerji bağımsızlığını da görüyor. Ancak en verimli döneminde 2007 yılında aramızdan ayrıldı.
İyi ki topraklarımız var ki, böylesine bilimsel bir değerimiz var! yarın görüşürüz çocuklar!
Hocamızın kendisini dinlemek isterseniz:
